12 Haziran 2014 Perşembe

I am back


Uzunca bir aradan sonra geri dönmek gibisi yok.Özlemişim buraları bloğumu , sahip çıkmaya karar verdim.Benim dedim ya benim işte.Neden devam etmiyim.
Birde güzel yazılarım varmış heba etmeyim dedim ;)
Aradan tam iki yıla yakın bir zaman geçti neler oldu neler bitti...
Büyükle devam hayata , beraber yaşamaya çalışıyoruz , çalışıyoruz derken yurtdışı tatillerimiz arttı, yeni arkadaşlar edindik ohhh misss
Hayatı en güzel şekilde yaşamaya çalışıyoruz dostlarımızla , arkadaşlarımızla...
Arada ufak fantaziler yaratıp hayatımızı renklendiriyoruz.
İkimizinde farklı hobileri farklı kafa dinleme günleri yaratmamız , ilişkimizinde tam tamına yedi yılını doldurdu hemen hemen.Kimilerin haberi var kimilerin yok hala ama çok yakın arkadaş olduğumuzu bilenler var , gece aynı yatağa yattığımızı tahmin edenler, etmeyenler , bilenler bilmeyenler böyle şöyle zamanı bir şekilde harcayıp bitiriyoruz bizde.
I am back diyorum ben bu yazıma yaşasın diyorum ,geri geldim diyorum ,iyi ki yazmak var , iyi ki geri dönmüşüm diyorum.İlerleyen zamanlar da görüşmek üzere diyorum 2014 bitiyor ama bu 2014 umun ilk yazısı diyorum;)

9 Ocak 2013 Çarşamba

Kanserli canım arkadaşım

     Bugün bir  eşcinsel arkadaşım hastanede , kanser oldu ve durumu çok ağır , ona eşlik eden erkek arkadaşı , iyi gününde de yanında , kötüsünde de yanında.Seçtiğin insan sadece senin , mutlu zamanların için değil destek aradığında da yardımcı olacağı kişide olmalı. Gün saçma sapan bir gün , herkes değerinin üzerinde istekler arzular istiyor.Sadece aşkta karın doyurmaz olmuş.

    Ben meslek sormaksızın tanıştım zaten söylediğinde de pek bir şey anlamamıştım, zor söylenen bir bölümden mezun, ayrıca hala da söyleyemem hangi bölümden mezun olduğunu:).Herkes bir iş maddi durum yeri kariyeri nerede diye bakmaya başlamış olaylara kişilere.Şimdi kişinin başlıca baktığın zaman sana hitap etmesi , kültürü , düzgün olması çok önemli (seninde ona karşı aynı şekilde) , birde çok özellik aradığınız, her şeyi yapsın istediğiniz  zaman da dahada uzaklaşıyorsunuz olaydan ,  devamlı tanışmaktan geçiyor yolunuz, bu seferde tanışmanın sonu yok aramanın da , günlük ilişkilerde bile bazen dahada iyisini bulmak için geçirdiğiniz saatler birde bakmışsınız akşamı sabahı bulmuş.Hayat arkadaşı demek gerçekten fikirlerine her şeyi ile onu sevip katlanabilecek ve bıkmayacağınız insan olması gerekir, hayat arkadaşınız artık bir noktadan sonra ailenizin de önünde yer alan kişidir.Ben hastahanede iyi ki dedim güzel bir birliktelik , güzel bir paylaşım olmuş ki bugün bizlerin yaşlanıp da yalnız kalma korkusunu düşünmeksizin , yaşlanmayı göze aldığım bir ışık bir ümit gördüm.Evet herkes gibi bende aslında cümleyi düzeltip bizlerin genel korkusu yalnız kalma korkusu bende de vardı ve ümitlendim.Ama bildiğim bir şey var şuan hissettiğim bazen hiç beklemediğimiz zaman sihir , mucize her şekilde genelde güzel olduğumuz biz insanları güzel şekilde karşılaştırıyor tanrı.

   Arkadaşım acı çekiyor ki ailemde kanserden kaybettiğim üyelerden dolayı çok iyi biliyorum  , halini hatırının nasıl olduğunu , kolay zamanlar değil bunlar.Hem hasta olan için hem de bakan için , gidemiyorum göremiyorum çünkü anılarım karışıyor mahvoluyorum aslında belli etmesem de kahroluyorum.Hayat sadece lay lay lom geçirmek adına tanışılan heriflerden ibaret olmasa gerek hayat gerçekten evde , işte telefonda birçok şeyi paylaşmak demek.İyi şeyler devamlı yazılır buradan da benimki okuyacaktır yazdıklarımı sana kızdığım genel şeyleri biliyorsun ;) bunları tekrarlamıyorum eften püften şeyler.Ama genel totalde gördüğünüz artılar eksilerle hayat gayet güzel yürür, en ufak bir şeyde ayrılmalar , ufacık ceviz kabuğunu doldurmayacak işler güçlerde ayrılmalar , o bana böyle yaptı falan da filanda dediğimiz saçmalıkları bir kenara atmak ilişkilerde hem uzun süreli hemde düzgün istikrarlı gitmek lazım.Arkadaşımın sevgilisine şimdiden çok teşekkür ederim bebek gibi bakıyorsun ona , elinden de gelir biliyorum tanrı herkese senin gibi bir sevgili versin.

        

1 Ocak 2013 Salı

KADININ KADIN KOCASI


Zamanında sık görüştüğüm , kadınlar matinesi tadındaki eski arkadaşlarım, yılbaşında yine eller havaya yine bir hafta sonları tadında eğlenceleri geçirmişler, fotoğraflarda boy boy. İlk tanıştığım insan olan keltoş kadın , bir çok da arkadaşla, grubuyla bizi tanıştırmıştı.İçlerinden biriyle el ele, bir sevgilisi , izmir den gelen hoş bir çocuktu, ara ara değişken sevgililere sahip olan , kadınlar kadını , hareket ve tavırlarının da tamamen konuşmasıyla birlikte kadın oluşunun ,öğrendiğim bilgiye kadar bir sıkıntı yaratmıyordu ,ta ki arkadaşın evli olduğunu öğrenene kadar.
Ne var bunda diyecek olan bir sürü okur var , bir sıkıntı yok sıkıntı şurda bu arkadaş her toplanmalara, doğum günlerine karısını da getirip kahkahalar gırla tadında.Masadaki tüm erkeklerin kadın, feminenleriklerini bir kenara bırakıyorum , kadın kocasının farkında değil diye hem kendi arkadaşları arkasından konuşuyor hemde biz, herkes çocukla karısı geldiğinde muhabbetin konusu değişiyor hoş gittin beş gittin oluyor.Kocası kırım kırım süzülüyor hatunun yanında.
Benim teorim ise bence kadın biliyor ve bu konuyu da aralarında konuştular , fakat kız hayatından memnun.Kırsal kesimde doğmuş büyümüş ege insanı olan kız , bur da güllük gülistanlık ne isterse yapılıyor nasıl olsa diye bunu da idare ediyormuş gibi geliyor.Bunca yıllık evlilikte neden çocuk yok , şüphe ediniyoruz,olmuyor diyeceksiniz yok diyor çocuk istemiyoruz.
Ben bunların hiç biriyle ilgilenmiyorum ilgilendiğim tek konu şudur ne gerek var.Hem kendi hayatın için bu kadar sıkıntı yapmaya , hemde karınla oynadığın onun da hayatıyla oynadığın bu oyuna ne gerek vardı.Bazı şeyler aile tatmin olsun , ailem öyle istiyor dediğiniz nokta da yaşayacağınız hayat bu kadar karmaşık ve yalanlarla dolu olabilir.En yakın arkadaşlarının doğum günlerinde o masadaki arkadaşların kadın yada erkek olsun rol oynattırmana , aslında herkesin de arkandan konuşup karısının yanında rahat olamamaktan da haberi olmadan getirmen, biliyorum ki zar zor atlatıp yapmaya çalıştığın kaçamaklarla geçirdiğin düşündüğün kurnazlık adı altında sağ sola koşturman yormuyor mu ? seni.
Ben yinede birçok şeyle mücadele etmişim , ve birçok savaşlar vermişim hayatımın peşinde koşup bugün istediğim yerdeyim.İnsanlar kendileri için yaşar kendileri için bir hayat kurar . Belki de bu tüm yazdıklarım bahsettiğim arkadaş okur geçer , güler belkide onun yaşamak istediği hayatta budur onu da bilemem.. Kişi karısından mutsuz , arkadaşları karısından mutsuz , bir tek kadın mutlu senelerce peşinden sürükleyip ortamlara sokman sonradan öğrenilen koca bir depresyona sebep olabilir , bunca yıl kandırılmışım , bunca yıl arkadaşları da rol yapmış bana diyebilir.Diyorum ya belkide eşşekler gibi biliyor o da ayrı.....

28 Aralık 2012 Cuma

Yeni yılda dostlarımla , dostlarıma


Yılbaşı geldiğinde içimde bir coşku bir kıpır kıpır olma hali.Yaldızlı , metalik parlak renkler , ve tabii kide kırmızı.Büyük bir soframız , beş metre tavan yüksekliğindeki salonumuzda , üç buçuk metre uzunluğundaki konuklarımıza hazırlanmış ahşap soframızda devasal şamdanlarla hazırlanmıştık.Sofranın baş demirleri bambi , didi , gigi , mano, neni, tufi , fashion prensi ,leoparlar prensesi , antalya şubem çido ,eskişehir şubem fıstık kardeşler ,aile babası ve eşi lise arkadaşım,genç çiftim sizi unutmuyorum tabii, benim buyuk tabii ki de dahasında da sayamadığım tam yirmi kişi.Çılgınlar topluluğu , kostümlerimiz , kıyafetlerimiz , fırında pişen hindimiz kırmızı şaraplarımız kavanoz kadar büyük geçen sene bu kadar büyük şarap kadehlerini ne yapacağız dediğimiz kadehler hatta....

Her şeyimiz hazır , a dan z ye tabii ki de ben düşünmüşüm.Ağzım kulaklarımda , müziğimiz arka fonda , hizmetlerimi de sonuna kadar yerine getiriyorum , ve sofraya oturup güzel güzel sohbetimize başlıyoruz , elimizde kadehler , çın çın kadeh sesleriyle , gülüşmeler de kayboluyoruz.Bir an geliyor ağır çekimle şöyle masayı bir baştan bir sona süzerken birden insanların çizgileri, mimikleriyle birlikte herkesin hayatın da bir rolümüz olduğunu , hepsininde hayat hikayelerinin neler olduğunu , içli dışlı yaşadığımız bu hayatta bir çok şeyi paylaştığımızı hissediyorum ve bu beni alıp o masa ortamından gözleri hafif mutluluktan yaşlı bir adam haline getiriyor.Sanki senelerce kader arkadaşlığı yaptığım ve adını da saydığım ve sayamadıklarım la yıllar yılları geçmiş, sanki onların hepsinin kokusu , teni içimde olduğu kadar yakın bulup aileden kabul etmişim.Sanki beni hiç bırakmadan , yaşlılığımızda ahiretlik kavramlarım gibi geliyor (hahahaha bayılıyorum bu ahiretlik kelimesine)

Yeni yıl , yine dostlarımla arkadaşlarımla devam etmesi dileği ile , başkada pek bir şey istemem ve onların da istedikleri mutlu olması dileğiyle daha çok paylaşımlar daha çok mutlu anlara , benim bloğum danda haberleri hepsinin hemen hemen var , sizleri gerçekten çok seviyorum , kaybedesim de yok açıkcası ;) mucx hepinize...

25 Aralık 2012 Salı

Üniformalı seksler



    Üniformalı sekste benim büyük fantezi dünyamı süsleyen , hiç de hayatıma denk gelmemiş olaylardan biridir. Ama isterim tabii yabancı filmlerde ki gibi hoş polislerin beni çevirip , kelepçelemesini.
Sert davranılmasını , neden bu kadar hoşuma gidiyor genellikle de kadın erkek tüm arkadaş çevre dostumun , veya bir masada muhabbeti açılınca az tanıdıklarımın da gözlerini parlatan bir durum.Halbuki seks soft yumuşak , salyalı , öpüşmenin uzun yaşandığı , vücudunun her tarafını milim milim yalayıp yalattırdığın , saatin nasıl geçtiğini anlamayıp , sabah işe gitsen de erkenden derdini yapmayacağın azıcık daha sonra bitiririz dediğin  , mantıken yarın şap şalak şap şalak dolaşacağını bilerek göze aldığın hoş , vakit geçirmektir....

     Konumu da çok dağıtmak istemem pantolon, düğme, kemer, deri bu sihirli sözcükler benim için , hafif tecavümsü , hafifte sert severim , ağzım elim kolum bağlansın kapatılsın tam benlik....geçen günde aslında yazımda bana gelen isteklerden bahsettim , biraz keskin yargıladım sonradan okuduğumda herkesin farklı istekleri olur olacakta o zaman tek düze olurdu her şey.....

     Bugün biraz azdım mı ne oldu anlamadım ama kısa bir not gibi yazmak geldi içimden aslında uzatmaya uzatırım konu kapanmaz ama bugün aklıma üniforma geldi onunla ilgili ufak bi not atıyım kenara dedim.

19 Aralık 2012 Çarşamba

Senin ne bok olduğun bellimi acaba !!!!

Neden fetişiz? Fantazilerin kökeni nedir? , tek başıma yaşıyorum üniversitedeyim , bilgisayar da bir uyarı mesaj geldi.Benimle birlikte olmak ister misin daha görmeden ki, direk soru , nefret edilme kategorisinde.Daha sonra bir şey yazmadan daha , bir şartım var ama yazmış, merak ettim nedir? Sana geleceğim ve kapının önüne beyaz bir kilotlu çorap koyacağım haydaaaaaa E! ne yapacağım? dedim, kafana geçiriceksin dedi ve kapıyı aralık bırakıp beni bekliyceksin. Neden dedim fantazi sevmiyor musun? dedi. Şimdi bu bana fantazi bir şey gibi gelmedi, o gün ignoore ettim arkadaşı , bunun arkasından hayatım boyunca duyduğum abuk fantaziler hep banamı denk geldi. Pasifliğimi doya doya yaşatmadınız ulan , sana gelicem ama kadın kıyafetlerin varmı? hayda ben ne yapıcam kadın kıyafeti olsa cd yazarım , sana gelicem ama evde şişe varmı ebenin amı şişeyi ne yapacaksın,? , sevmezmisin başka cisimler sokulmasını , sana gelicem ama senin alet kalkıyo dimi bende ağzıma alıyım , beni de sikersin vb . Şimdi bu tipler gayet maço görünümlü yada tamamiyle tırnağına kadar maskulen ama istekler kel alaka.Sevmem ben kardeşim adam adam gibi olacak benim fazlasına tahammülüm yok.

Sadece bunlarla sınırlı kalsa buraya dahasını da yazamayacağım abuk subuk ne varsa teklif edildi. Dış çevrelerde aaaa ibneye bak yada kırım kırım bu tip , top lan bu diyen heriflerin çoğuda kilotlu çorap giyme hastası , kadın kıyafeti giymek istiyolar, asıl ibne sensin ulan ve ayrıca sen çocukluğunda ne yaşadın da bugün kilotlu çorap , jartiyer , vb.. şeyler giymek istedin , annen kim? sana ne yaptı ? Ben tabii çok straight gibi adamlar sevdiğim için maço yönleri de ağırlıktaydı arkadaşların, ama kesinlikle gay veya bisexuel değilim demeleri de ayrıydı, sikik herifler.Bu yazıda sex ilişkilerimden ziyade bu yazıyı çok okuyacak olan straight arkadaşlar olacaktır.Aranızda bir sürü homofobik gözüküp te, kadın gibi olmaktan hoşlanan çok adam var.olabilirde insan istediği sürede istediğini yapabilir fakat bunlar gayet maço erkek görünüp sağda solda da gayler için saldırgan laflar ediyorsa, bence bu isteklerinin de hakkı yok. Bir önceki ilişkim de de üniversitenin sonunda tam bir yıl birlikte olduğum herif , bir gün poşette bana birşey uzattı , açtım baktım kilotlu çorap neden aldın dedi giysene dedi bana , bendeki cevapta siktir git oldu , ibne sen çok beğeniyosan sen giy dedim hahahaha manyak ulan ülkede kilotlu çorap ın inanılmaz inanışlığı var. Nedir bu kilotlu çorap , jaryiyer hastalığı kim aşılamış?keza sonrada duydum kendi giyiyormuş kilotlu çorap benden istiyor giymemi...

Benim en çok tepki verdiğim olay ise , şimdi bu arkadaşlar cd lere travestilere , gay lere gidiyorlar, görüşüyolar , ama asla gay değiller veya bisexuel değiller ama dışarda gay ve feminen arkadaşlara saldırgan ve itici davranıyolar ya , topunuzun götüne koyıyım, adam değilsiniz onlara ne işveler kurlar yapıyosunuz , gerekirse önlerinde domalıp kendinizi becertiyosunuz ama sizin ne bok olduğunuz hiç belli değil....

11 Aralık 2012 Salı

DADAŞ dostuma



Dadaş arkadaşım ,
Sana üniversite de açıklarken kesinlikle bizim arkadaşlığımız biter , bu adam da beni böyle kabul etmez, çağırdığım gibi  de bu evden çıkar dedim. O sabah aradım dadaş bana uğrasana , rutin konuşma kapı çaldı.Bende heyecan diz boyu , her gün açıklamıyorum ki , yaseminin penceresi gibi her gün konuğum da yok , rahat değilim bir sıcaklık , bir ter her neyse konuşma aynen şöyle geçer.
Dadaş ben sana bir şey söyleyeceğim
Buyur
Ben gayim
İyi tamam
Nasıl ya tepki vermeycek misin?
Yoo , sana helal olsun bugüne bu hayatını iyi gizledin , dört yıldır da , görmedim.Ayrıca neden tepki veriyim, senin yatak altında ki tercihin seni ilgilendirir ki biz seninle hep dostluk, arkadaşlık paylaştık.
Bravo ben bu şekilde cevap açıkcası beklemiyordum dedim ve sadece konuşma bu oldu...
Ben askerliğimi Ankara da yaptım ve hemen hemen her haftasonu birlikte gezdik , dolaştırmıştır gezdirmiştir beni.Erzurum insanını daha da sevdim onunla, insanın sıcak kanlı olduğunu onda gördüm , arkadaşlığın dostluğun ne demek olduğunu onda gördüm , ilk senesinde babasını kaybetmişti metaneti de onda gördüm.Anadolu bilgili bilgi sahibi adam gibi adamdı bizim dadaş.Şimdi bu kadar yazdım ama tipim değil merak etmeyin ;) Aşık falan olmadım , yakışıklı olsaydı düşünülürdü ama işte onunda tercihi o yönde olması gerekirdi :)
Büyükle tam altı yedi yıl sonra dadaş askerdi onu ziyarete birlikte gittik.Büyüğü genelde ilk tanışmada şirin bulmazlar sevecen bulmazlar, dadaşın yorumu da buydu şaşırmıştım açıkcası...
Arkadaşlığımız devam edipte on üç yılı bir şekilde aralıksız aralıklı görüştük ve dün akşam ki eğlenceli konuyu anlatmak için , geçmişi de yazıverdim.
Ben : dadaş ne haber lan , baba adayı , ne zaman geliyor bebek?
Dadaş: az kaldı kanka 5 ocak gibi geliyor sen nasılsın?
Ben: iyiyim , yavrum ya baba oluyorsun ne kadar güzel , bebeğe gelirim artık tebriğe.
Dadaş: Her nasıl olursa olsun darısı başına inşallah , bekliyoruz canım burası senin de evin biliyorsun.
Ben benimki ısrar ediyor ama ben istemiyorum , ben doğursam da sezaryan hahahahah...
Dadaş : Zaten planlayınca olmuyor bir bakıyorsun karnın burnunda lol büyük mutluluk. Sizinkine Allah duble babalı büyültsün diye dua edilir o ayrı
Ben hahahahah fenamı iki babası olur bence keyifli olabilir.

Birde Konyalı arkadaşım var telefonlaştığım üniversiteden hala arada tamam artık sende evlen , bitir artıkda çoluk çoluğa karış nasihatları dinliyorum napıyım gülüp geçiyorum artık ;) Birde en önemlisi insanın nerede yetiştiği , neler gördüğü değil kendini ne kadar yetiştirmiş olması. İstanbul'da doğma büyüme kayserili hanzo eski kankam bile tepkiliydi....